• https://www.facebook.com/tetaileandasifa
  • https://www.twitter.com/theta_ile_andasifa
  • https://www.instagram.com/theta_ile_andasifa

Kendinizi Başkalarıyla Kıyaslar Mısınız?

Eğer kendini başkalarıyla kıyaslar durursan, ya mutsuz olursun, ya da kendini beğenmiş olursun. Çünkü her zaman senden daha iyi ya da daha kötü birileri olacaktır! Şeyh Edebali

Seansa başlarken kendinizden bahseder misiniz? Diye soruyorum. Bütünsel koçluk programında kişinin kendiyle ilgili gerçekliğini konuşarak birlikte ilk adımlarımızı atıyoruz. Kişinin kendini dışarıdan nasıl gördüğü, hayatını nasıl yorumladığı, kendine dair inançlarını öğrenerek yolculuğumuza başlıyoruz. İlk seanslar bu yüzden benim için çok önemlidir. Her kelimeyi, her cümleyi merakla dinlerim.

Kendini anlatmadan önce toplumda üst düzey bir mesleği olan babasını, iyi bir kariyeri olan annesini ve ailenin parlak çocuğu - Boğaziçi mezunu olan-  kardeşini anlatıyor. En son kendisine sıra gelince de kısacık birkaç cümleyle hikayesini özetlemeyi seçiyor. Eğitim hayatı hiç parlak değilmiş. Böyle eğitimli bir ailede iyi bir okula gitmeyi seçmediği için kendini hep yetersiz- eksik- hissetmiş. Küçük yaşlardan itibaren ailesi onu hep kardeşiyle “kıyaslamış”. Bunu her zaman dile getirmeseler de aile de ödüllere layık görülen hep kardeşi olmuş. O ise hep ikinci planda olan başarısız çocuk! Anne babasına ait bu yargıları zamanla kendisinin gibi benimsemiş ve içselleştirmiş. Kendisinden bahsederken hiç olumlu cümle kuramadı. Kendine dair inançları zamanla onun gerçekliğine dönüşmüş. Ailede olduğu gibi çalıştığı yerlerde de hep başarısız ve yetersiz hissetmiş. ( Tüm bunları kinesiyoloji- kas testiyle de tespit edip doğruluyoruz) Hep kendisiyle başkalarını kıyaslamış. Hayatına giren insanları etiketleri üzerinden değerlendirmiş. Birinden bahsederken nerden mezun olduğunu, hangi şirkette çalıştığını ilk olarak sorguluyor.

Bu hikaye size de tanıdık geliyor mu? Çevrenizde, ailenizde, arkadaşlarınız arasında bu yaklaşıma mağruz kalanlar var mı? Ya da siz hayatınızın belli dönemlerinde benzer olaylar yaşadınız mı?

Okullar, meslekler, kariyerler, etiketler bu aleme bu alt boyuta ait tanımlar. İnsanları bunlara göre değerlendirmek de düşük bir frekansta olmayı gerektirir.  Her insan değerli ve biriciktir.

Rabbül alemin sisteminde yaratılan en değerli, en kıymetli, en özel varlık; insandır! Rabbimiz bizim değerimizi doğuştan verir. Biz doğarken seçilmiş özel varlıklar olarak doğarız. Ve ne yazık ki toplumdaki sonradan oluşan kriterlere uymadığımız zaman bir sürü etikete mağruz kalırız. Özellikle de çocukken bizden daha başarılı, girişken kardeşimiz varsa bu negatif kodlar derinlere yerleşir kalır. Annemiz ya da babamıza ait yargıları kendimizinmiş gibi alıp kabul ederiz çocuk kalbimizle. İşte imtihanımızda tam burada başlıyor.

Rabbimiz Hucurat Suresi 13. ayettinde diyor ki; “Allah katında en üstün olanınız, O'na karşı derin bir sorumluluk bilincine sahip olanınızdır.( takvalı olanınızdır!) Allah her şeyi bilendir, her şeyden haberdar olandır.” Yani biz elimizden gelenin en iyisini yapmakla sorumluyuz! Mükemmel olmak, başkalarına kendimizi beğendirmek, bizim donanımımıza uygun olmayan şeyleri yapmak zorunda değil!  

Bazılarımız sevmediği yollara zorla gitmek zorunda kalıyor evet. Sırf toplumda belli etiketlere sahip olmak, dışlanmayıp kabul görmek adına (bknz: it’s me) Ama sonradan bir yere kadar gidebiliyorsunuz. Ruh, beden ve zihin üçlüsünden bir sürü mesaj geliyor. Ya hastalıklar yoluyla ya da ilişkiler yoluyla hikayenizde çıkmaz yollara varabiliyorsunuz. Sistem sizi kendinizi bulmanız için zorluyor. ( Bu da ayrı bir yazı konusu J )

 

 Oysa her birimizin bu aleme gelirken üzerimizde taşıdığımız baskın “esma”mız var. Her birimiz bu dünya sahnesine psikolojideki tanımıyla; “kendimizi gerçekleştirmek”,dindeki karşılığıyla da; kendimizdeki o muhteşem “esma” yı ortaya çıkarmak için geliyoruz / gönderiliyoruz.

 Kimisi okul hayatında başarılıdır, matematiği iyidir. Kimisi sanatta çok iyidir, harika resim yapar. Kimisi şahane yemek yapar, kimi güzel konuşur, kimisi yazar, kimisi şarkı söyler, kimi dans eder. Mutlaka çok iyi yaptığı özel bir yeteneği vardır. Aslolan bunu ortaya çıkarma niyetinde ve çabasında olmak.

Peki bu kainattaki varoluş esmamızı nasıl anlarız? Cevabı yine sizde gizli. Kişinin duyguları, hisleri her zaman ona yol gösterir.

Bunu da şöyle anlayabilirsiniz; özfarkındalık sahibi olarak. Kendinizi yakından tanıyarak! Öz bakım becerileriniz geliştirerek. Kendinizi tanımak için, zaman, emek, enerji bazen para harcayarak! Maddi ve manevi bedeller ödeyerek! Yeter ki kendinizle olan ilişkiniz iyi olsun. Cevaplar gelemeye başlar. İşte o zaman kendimizi başkalarıyla değil kendimizle kıyaslamayı öğreniriz. Geçen seneki halimizle bu sene arasında nasıl farklar var? Hangi alanlarda kişisel gelişim göstermişiz? 

Kendinizle olan ilişkimiz diğerleriyle ve dünyayla olan ilişkimizi de belirler. İnanın bu ilişki iyi olduğunda diğerleriyle olan ilişkinizde otomatik değişecek ve hayat kaliteniz artacak. Buna çok kereler şahit oldum ve  olmaya da devam ediyorum. İhtiyaçlarımız önceliklerimiz belirliyor ve Yaradan’ın bize verdiği özgür irademizle seçtiklerimizi yaşıyoruz. Hayatımızın sorumluluğu alıp somut olarak adım attığımız zaman değişim/ dönüşüm de Allah’ın izniyle başlıyor…

 Bir tanecik hayatımız ve çok değerli.

Sevgimle…

Esra Gündüz

18 Ekim 2019

 

  
763 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın