• https://www.facebook.com/tetaileandasifa
  • https://www.twitter.com/theta_ile_andasifa
  • https://www.instagram.com/theta_ile_andasifa

Oruçlu Olduğumuzda Enerjimiz Nasıl Şifalanır
Ramazan ayının içindeyiz çok şükür. Oruç ibadeti ruhumuza. bedenimize şifa oluyor.
İçinde bulunduğumuz Ramazan ayında oruç tutmak, içsel dünyamızı şifalandırmak için çok büyük fırsatlar sunuyor bize. Bu konuyu biraz açmak istiyorum.

Ramazan ayında oruçlu olduğumuzda, gün içinde yemek yemediğimiz için sindirim sistemimiz çalışmıyor. Ve dolayısıyla sinir sistemimiz daha aktif hale geliyor. Bu süreçte bedenimiz organlarımızı onarmaya çalışıyor. Ve organlarımızda biriken kötü duygular, geçmişin acıtan, negatif hikayeleri açığa çıkıyor, şifalanıyor. 

Normalde günlük hayatta bir çoğumuz farklı yiyeceklerle, çikolata, kahve, tatlılar tüketerek duygusal açılığımızı, ihtiyaçlarımızı bastırıyoruz, üzerini örtmeye çalışıyoruz. Bir anlamda yiyeceklerle günü kurtarıyoruz. 

Ramazan ayında bunu yapamadığımız için duygularımızla, açığa çıkan hislerimizle, sert enerjilerle yüzleşmek zorunda kalıyoruz. Yaradan bu duyguları ibadetlere yönlendirmeyi öneriyor ki Kur'an ruha şifa oluyor. Büyüklerimiz bolca kuran okur, ibadetler, zikirler yaparak duygularını sağaltırlar Ramazan ayında.

Oruçluyken kendinize ya da çevrenize bakın, oruç tutan bazı insanların çok öfkeli, kızgın, yorgun, halsiz, huzursuz olduğunu görebilirsiniz. Bazen de suratı asık, gergin birileri vardır etrafınızda.  

Bu ramazan ayında ben de aynı sokakta oturduğumuz komşumuzla karşılaştım. 
Kısa bir sohbet ettik, bazı sözleri beni o kadar rahatsız etti ki, yanından koşarak, imdaaaat diye bağırarak kaçmak istedim. ( Size bi sır vereyim bir yerden kaçmak istiyorsanız orada sizi korkutan kötü bi duygu, düşük frekanslı bir enerji vardır!)
İçimden, kızgınlık, öfke fışkırdı birden. Sonra eve geldim. Esra bi dakka dur ya dedim hayırdır, ne gördün yine dışarda? dedim kendime. Çünkü içimde verdiğim tepki yetişkin bana ait değildi. 


Oturdum çalıştım kendi üzerime. Bu her zaman çok  kolay olmuyor. İnsanın kendi çirkin yüzüne, gölge yanına bakması çok kolay değil dostlar.
Elhamdülillah 7-8 yaşımla buluştum, çocukken cevap veremediğim, içime oturmuş bir anıyla karşılaştım, biraz ağladım, rahatladım, duygumu şifalandırdım. Komşum aynalık etti sağolsun. Haberi bile yokken bana beni gösterdi, ona da dualar ettim. 
Başkalarına karşı hissettiğiniz kötü duygular, suçlamalar, yargılar aslında içinizde var olan, size ait negatif enerjidir, geçmişin hikayeleridir.


Çocukken ailemize, topluma ait olmak için bazı rollere girmek zorunda kalırız. Hayatta kalmak için bize bakım veren anne babamızla, onların kurallarıyla uyumlu olmak zorundayız. Yetişkin olunca bu kuralları farkında olmadan devam ettiririz. Ailemizle aramızda gizli sözleşmeler vardır. Onlara ait olmak, onlardan sevgi almak için hoşumuza gitmese de bazı adetleri, gelenekleri devam ettiririz. Ve zamanla zorunluluklar yorar, zor gelir, davranış modelini değiştirmek, geçmişle yüzleşmek kolay olmasa da mümkün. 

Ben danışmanlık verdiğim gibi kendi üzerine de çalışan biriyim. Danışanlarıma uyguladığım teknikleri kendi üzerimde de kullanıyorum. Etkisine şahit oluyorum çok şükür. Taze yaşadığım bu hikayemi sizlerle de paylaşmak istedim. 

Geçmiş anılara çalışmak açığa çıkan kötü duyguları okumak, anlamlandırmak, onları kabul etmek emek isteyen bir süreçtir. 
Günümüz de uygulanacak birçok teknik var. Biz yeter ki kendi gerçekliğimizi kabul etmek, iyileşmek isteyelim. Şikayet yerine, sorumluluk almayı seçelim. 
Ramazan ayı bence kendimizle yüzleşmek, kötü duygularımızı fark edip onları iyileştirmek için şahane bir fırsat sunuyor bizlere. 

Geçmiş hikayelerle çalışırken tabi ki anne babamızın olumsuz gerçekliği ile de yüz yüze geleceğiz. onlar da insan ve hataları vardı. Seanslar da bunları konuşurken bazı danışanlarım çok utanıyor ve çekiniyorlar. Bizim amacımız anne babamızı suçlamak, yargılamak asla değil. Amacımız bu günümüzü olumsuz etkileyen kötü duyguların kaynağını bulup iyileştirmek. Bunun içinde geçmişe bakıyoruz.

Farklı sebeplerden danışmanlık alamayan, kendini hazır hissetmeyenler için bir kitap önermek istiyorum.
Kitabın Adı;Olgunlaşmamış Ebeveynlerin Yetişkin Çocukları- 
Dr. Lindsay C. Gibson


Bu kitap kendi çocukluk gerçekliğinizle yüzleşmenize destek olacaktır. İçinde gerçek danışmanlık hikayeleri var. Ve kendi üzerinize çalışmak için uygulamalar da var. 

Ramazan ayında kendinize bir iyilik yapmak isterseniz kötü duygularını ciddiye alın ve üzerine emek, kaynak, zaman ayırarak çalışmayı seçebilirsiniz. Şuan dert olarak gördüğünüz zihnimizi meşgul eden, enerjinizi tüketen konu her neyse emin olun bir çözümü var.

Derman her zaman derdin içinde gizlidir ve biz gerçekten istersek derdimizin dermanını bulabiliriz.
Yaradan soruyor ya Kuran da; Akletmez misiniz?
Akletmeyi seçenlere yollar kolaylıkla açılsın dilerim.
Ramazan ayı dilerim, hepimizin bedenine, ruhuna, hayatına şifalı olsun.
Sevgimle...
Esra Gündüz 
Mart 2024
  
44 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın